Videodaki Manzara

Video sanatı, hareketli görüntülerin kurgu yahut doğaçlama yoluyla bir araya geldiği bir anlatı biçimi olarak; senaryo, montaj ve görsel parametreleri değişkenlik gösteren bir mecradır. Sanatçıların merkeze aldıkları konular eşliğinde videonun mekânı da çeşitlilik gösterir. Göç, kimlik, ekoloji, sosyal adalet, toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları gibi türlü konu sırtını çoğu zaman bir “manzaraya” yaslar. Manzara, neresi olursa olsun hafızanın yeridir. Kaydedilen görüntü bugün olmayan yahut farklılaşan/dönüşen ve başkalaşan yerin geçmişidir. Öte yandan video sanatındaki manzaralar sosyo politik analizin ve kültürel topoğrafyanın belgesidir. Ayrıca iklim krizi, azalan kaynaklar, sürdürülebilir iklim ve doğa politikalarına duyulan ihtiyaç sanatçıları da harekete geçirmiş ve video üretimleri hayli artmıştır. Bu yönüyle de manzara videonun içinde doğal ve kentsel çevreyle ilgili sosyal ve politik konuları da temsil eder olmuştur.
Videodaki Manzara sergisinde; yan yana gelen sekiz sanatçı üretimlerine dahil ettikleri manzaralar eşliğinde bir yandan hareketli görüntünün arka planı olarak “o yeri” işaretler ve videoya kattığı anlamı çoğaltır, diğer yandan o yerlerin coğrafi, ekolojik, ekonomik ve politik varlığı hakkında izleyiciyi sorularla baş başa bırakırlar. Bu yer neresidir? Gökyüzü, okyanus, duvar, sokak, yol, ev, orman, gökdelen temsil ettikleri düşüncenin gerçekten adresi midir? Yahut manzaraya eşlik eden zaman; sanatçının mesken tuttuğu yerlerde kendi hızında akarken ve o yer de kendi iklimini ve haritasını yeniden yaratırken sabit kalan ne olur?
Hareketli görüntü kendi akışında izleyeni meselenin kaynağına doğru yönlendirir, manzaranın devinim ve değişimi de izleyeni içine alır. Yolun kıvrımına sokulur, caddenin kalabalığında sıkışır, gölün sessizliğinde boğulur, duvarın yasında kaybolur, yığının içinden çıkamaz oluruz. Gökyüzünün vaadi, okyanusa; toprağınki, çöp yığınına karışır. Her bir manzara kendi politik varlığını videoya salarken; izleyenin bakışını, hareket ve ses eşliğinde (birlikte yahut ayrı) içeriye akıtır. Manzara, izleyenle girdiği teması sanat tarihi boyunca türlü anlatım biçimleri ile sürdürdü. Tüm canlılığın kendisi olan yeryüzü, videoda tarihin ve onun manzara üzerindeki yansımalarının yeri olur. Kameranın hareketi, manzaranın kendi devinimi ile çakıştığındaysa sanatçının demirlediği yer; manzara, tarih ve hafızanın kesiştiği yerde, bazen belgesel ile kurmaca arasında salınır bazen de olan bitenin düpedüz tekrarından ibarettir.
Manzara her zaman bir yerdir. Kamera ise bu yerin kaydını tutan ve orayı hareketli bir görüntüye dönüştürendir. Video, kayda alınan o yer için kimi zaman aracıdır kimi zamansa yaşadığımız yerlerle ilişki kurma biçimlerimizi ve yeryüzü üzerindeki etkimizi ifşa eden bir tanık.
Videodaki Manzara; dil, yer ve kimlik, tarih, ekoloji, yol, dağ ve taş, deniz ve gökyüzü özetle canlı oluş hakkında düşünmeyi ve politik bakışı diri tutmayı öneriyor.

KÜRATÖR: NAZLI PEKTAŞ